Güneşle Flört

Isının yükseldiği bugünlerde güneşten yararlanma yolları ve cilt bakımında yaza adapte etmek için yapmanız gerekenler.

Cildin mümkün olduğunca genç kalması, güneşin zararlı ışınlarından korunmasıyla doğru orantılı. UV ışınlarının cildi birçok seviyede etkilemesi, lekeler, kırışıklıkları ve canlılık kaybıyla ortaya çıkıyor. Dr. Mustafa Karataş, güneşe karşı A korunmak ve genç kalmak için en güçlü anti- aging ürünün etkili bir güneş koruyucu krem olduğu görüşünde: "Güneş ışınlan yaşlanmanın en önemli nedenidir. Yaşlandırıcı etkilerini anında fark etmeyebilirsiniz. Ancak korunmaya özen göstermediğiniz birkaç günlük tatil bile cildinizde kahverengi lekelerin belirmesi için yeterli. Bunları önlemenin tek yolu ise doğru güneş koruyucuyu seçmek ve onu doğru şekilde kullanmaktır."

Aktif Maddeler UVA ve UVB ışınlarına karşı koruma etkisi olan bir güneş koruyucu seçmek ve mutlaka kliniklerde, eczanelerde satılan ürünleri tercih etmek gerekiyor. Dr. Karataş, seçtiğiniz ürünün içinde avozolone ve mexoryl gibi zararlı ışınlan bloke eden etkili aktif maddelerin yer almasının da önem taşıdığını belirtiyor: "Hatta güneş koruyucuyla yetinmeyin, plajdayken ve dışarıda çok zaman geçirdiğiniz günlerde geniş kenarlı şapka kullanın. Güneş koruyucunuzu dışarı çıkmadan yanın saat önce sürmelisiniz ki etkisini göstersin. Gün içinde de iki saatte bir tazelemeyi unutmayın."

Olası Lekeler Yazın kullanılan parfümler cilt lekelenmelerinin başlıca nedenleri arasında. Dr. Karataş, koruyucu sürmüş olsanız bile parfüm nedeniyle lekelerin oluşabileceği ve bu tip lekelerin zor tedavi edilebildiği konusunda uyarıyor: "Özellikle plaja giderken asla parfüm kullanmayın. Güneşe çıkmadan önce kullandığınız deodorantın da koltuk altlarınızda geçmeyen kahverengi lekelere neden olması söz konusu. Ayrıca sigara içmenin cilt rengini donuklaştırdığını, cilde kirli-san bir renk verdiği biliniyor."

D Vitamini Kuru cilt tarafından absorbe edilen güneş ışınlan vücutta son derece önemli fonksiyonlarda rol oynayan bir yapıtaşına, yani D vitaminine dönüşüyor. Dr. Karataş, bu değerli vitamini besinlerle, takviyelerle destekleyebildiğimiz! ancak güneşin yerini hiçbir şeyin tutmadığım belirtiyor: "Bunu ben değil, bilimsel araştırmalar söylüyor. Özellikle son yıllarda bu vitamin ve sağlık açısından ne kadar önemli olduğunu gösteren pek çok araştırma yapıldı. Araştırmalar, D vitamini rezervinizi doldurmak için günde 15-20 dakika güneşlenmenizi öneriyor. 10 dakika sırt üstü, 10 dakika da yüzüstü güneşlenirseniz, güneşin cilt üstündeki yaşlandırıcı etkilerini en aza indirmiş olursunuz. Hassas tenliler ilk günlerde güneş banyolarını 10 dakika ile sınırlamaya özen göstermeli. Bu kısa süreli ve kontrollü D vitamini küründen faydalanabilmeniz için vücudunuza güneş koruyucu ya da güneş yağı sürmemeniz gerekiyor."

Yüz Bölgesine Dikkat D vitamini sentezi için güneş banyosu yaparken (20 dakikayı geçmemeli) vücuda koruyucu sürmemek gerekiyor fakat bu kural yüzünüz, boynunuz, dekolteniz ve elleriniz için geçerli değil. Dr. Karataş, bu bölgeleri havluyla örterek korunmayı desteklemenizi öneriyor: "Güneş ışınlarına karşı en hassas bölge göz çevresidir. Büyük çerçeveli koyu renk gözlükler kullanmayı unutmayın. Güneş banyonuzu tamamladıktan sonra plajda kalmaya devam edecekseniz en az SPF 30 faktörlü bir güneş koruyucu ile yüzünüzü ve tüm vücudunuzu koruma altına alın."

Doğru Besinler Vücutta ne kadar çok antioksidan olursa, cilt güneş ışınlarına karşı o denli direnç gösterir. Lekeler söz konusu olduğunda da benzer bir yaklaşım geçerli. Dr. Karataş, "Beslenmenizde bol miktarda sebze ve meyve bulunursa cildiniz daha dirençli olur" diyor. "Özellikle domatesin içinde bulunan likopen maddesinin cildin güneşe karşı direncini artırdığı kanıtlanmış durumda."