Botoks Hakkında Bilinmesi Gerekenler

Anti-aging dünyasının en çok istenen ve en çok uygulanan kırışıklık karşıtı uygulaması hakkında bilmeniz gerekenler, doğru bilinen yanlışlar ve merak ettikleriniz…

Öncelikle karşınızda 1980’li yılların sonunda tedavi amaçlı geliştirilmiş bir ilaç olduğunu hatırlatmakta fayda var. Şaşılık ve yüz felci gibi problemlere karşı geliştirilmiş bir tedavinin, yüzdeki mimik çizgilerini ve kırışıklıkları da yok ettiği fark edilince, anti-aging endüstrisinin en popüler araçlarından biri haline gelmesi çok sürmedi. Ama bugün bile botoks hakkında doğru bile yanlışlar var. Bunların temelinde de genelde işinin ehli olmayan kişiler tarafından yapılan uygulamalar, bazen de FDA onayı taşımayan taklit ürünlerin kullanılması yatıyor.

Yıllar içinde binlerce botoks uygulaması yapmış bir doktor olarak sık sık karşılaştığım soruları cevaplamak, doğru bilinen yanlışları aydınlatmak istiyorum.

“Bir arkadaşım botoks yaptırdı, ifadesi değişti. Alnındaki kırışıklıklar gitti ama kendisi gibi görünmüyor. Bu yüzden botoks yaptırmaya korkar oldum.”

Maalesef yanlış uygulamalar botoks enjeksiyonları ile ilgili olumsuz bir algı yaratıyor. Yüzlerindeki doğallığı bozmaktan korktukları için botokstan uzak duran pek çok kişi var. Hâlbuki botoks enjeksiyonları kırışıklıklara karşı etkili silahlardan biridir. Ama tabii ki her uygulamada olduğu gibi işinin ehli bir doktor tarafından yapılmaları son derece önemlidir. Eğer arkadaşınızın yüzünde suni bir etki yarattıysa, ifadesi değiştiyse bu botoks ile ilgili değil uygulamayı yapanla ilgili bir sorundur. Kasa verilen dozdaki küçük bir sapma, enjeksiyonun kasın doğru yerine, doğru derinliğine yapılmaması gibi pek çok faktör alınan sonucu etkiler. Tabii uygulama yapılacak kişinin anatomik özelliklerini de göze almak gerekir. Alnı geniş ve çok mimikli bir hastayı ele alalım. Alın bölgesindeki kaslar çok aktif ve güçlü olduğunda kasları gevşetebilmek için botoks dozunu artırmak gerekir. Ancak hastanın alnı zaten genişse, buradaki kasları fazla gevşettiğinizde alın daha da geniş görünecektir. Bu da estetik olarak hoş bir görüntü yaratmaz. Yani, burada söz konusu olan kritik bir denge vardır. Bir parça mimik bırakılıp mikro-dozlar uygulayarak bu denge yakalanabilir- bunu da ancak konusunda deneyimli bir doktor yapabilir.  Botoksun etkili olduğu alanlardan biri de yaşla beraber aşağı doğru düşen kaşları kaldırmaktır. Ama burada da denge önemli. Dozu bir parça kaçırdığınızda estetik olarak kötü bir görünüm ortaya çıkar, yüze kızgın bir ifade yerleşir. Hâlbuki amaç daha dinamik, daha genç bir görünüm yaratmak olmalı.  Kısacası, botoksla doğal bir görünüm elde etmenin sırrı yüzünüzü işinin ehli, konusunda deneyimli bir doktora emanet etmekten geçer.

“Botoksun zehir olduğunu duydum. Yan etkileri olur diye yaptırmaktan vazgeçtim.”

Botoks, senelerdir milyonlarca hasta üstünde uygulanmış olan son derece güvenli bir işlemdir. FDA onaylı olması, etkinliği üzerine yapılmış yüzlerce bilimsel çalışma da bunun en iyi kanıtıdır. Peki, botoksun bir zehir olduğu söylentisi nereden çıkıyor? Öncelikle botoksun yılan zehri falan olmadığını belirterek konuya açıklık getirmek istiyorum. Botoksun aktif maddesi botulinum toksin denen bir bakteri.  Yediğiniz yiyeceklerin üstündeyken gıda zehirlenmesine neden olan bu bakteri, pek çok işlemden geçerek botoksun ana maddesi haline geliyor. Tabii bakterinin kendisi değil de bu bakteriden ileri teknolojiyle elde edilen bir protein kullanılıyor. Sağlık açısından hiçbir olumsuz etkisi olmayan bu protein kasa enjekte edildiğinde ya kasın kasılma gücü geçici olarak ortadan kalkıyor ya da azalıyor etkiyi belirleyen ise ilacın dozu. Tabii karşınızdaki formülün 1989 yılında geliştirildiğini ve daha anti-aging dünyasında kullanılmadan çok önce yüz felci, şaşılık gibi sorunlarda tedavi amaçlı kullanıldığını da unutmamak gerekir. Toparlamak gerekirse: Yaklaşık 30 yıldır hayatımızda olan botoks, yan etkisi olmayan, güvenli bir uygulamadır.

“Botoks düzenli yaptırılmazsa kırışıklıklar artıyormuş. Doğru mu?”

Tam aksine botoks enjeksiyonunu tek bir defa yaptırmak bile, kırışıklık ve çizgilere neden olan mimik kaslarına yaklaşık 4 aylık bir dinlenme dönemi sağlamak anlamına geliyor. Bu şu anlama geliyor: Botoks yaptırmamış olsaydınız, bu dört ay içinde kaşlarınızı her çattığınızda, alnınızı her kırıştırdığınızda ya da gözlerinizi her kıstığınızda kolajen ve elastin lifleriniz daha da çok zarar görecek, çizgiler daha da derinleşecekti. Tabii ki kırışıklıklara karşı etkin bir savunma hattı oluşturmak istiyorsanız, doğru strateji düzenli olarak botoks enjeksiyonu yaptırmaktan geçiyor.

“Botoks yaptıran biri enjeksiyona alerjik reaksiyon göstermiş, yüzü gözü şişmiş. Ya benim de başıma gelirse?”

Botoks alerjik reaksiyona yol açmaz. Yanlış uygulamada karşılaşılabilecek en kötü senaryo yüzde doğal olmayan, fazla ifadesiz bir görünüm meydana gelmesidir ki bu da işinin ehli olmayan ellere düştüğünüzde karşılaşabileceğiniz bir durumdur. Estetik olarak hoş görünmeyen bir uygulamada bile, sorun 1-2 ay içinde enjeksiyonun etkisinin azalmaya başlaması ile birlikte hafifler, 4-5 ay içinde de tamamen geçer. Burada dikkat edilmesi gereken en önemli şey, yaptırdığınız enjeksiyonun orijinal olması. Yani, yüzünüze Allergan ilaç firması tarafından üretilen, FDA onaylı Botox enjekte edildiğinden emin olmalısınız. Menşei bilinmeyen sahte formüllere karşı uyanık olmakta fayda var. Eğer arkadaşınızda alerjik bir reaksiyon oluştuysa bunun nedeni sahte bir formül kullanılmış olmasındandır. Peki, böyle bir duruma düşmemek için ne tür önlemler alabilirsiniz. Güvenilir bir doktor seçmek ilk ve en önemli adımdır. Yüzünüze enjekte edilecek ürünü görmek en doğal hakkınız. Enjeksiyonun üstünde Allergan Botox™ yazısını arayın. Piyasanın çok altında bir fiyata botoks enjeksiyonu yaptığını söyleyenlere de sakın imtina etmeyin. Sonuçta tüm dünya formülü tek bir üreticiden ve aynı fiyata satın alıyor. Fiyatta uzmandan uzmana küçük farklılıklar olması normaldir. Ama biri çıkıp da bu fiyatların çok altında botoks yaptığını iddia ediyorsa, kullandığı formülün sahte olması çok büyük olasılık.

“Botoks boyun bölgesindeki kırışıklara da yapılıyormuş. Boynum çok sarktı ve kırıştı, bende de işe yarar mı?”

Botoks enjeksiyonu ile boyun gençleştirmede de başarılı sonuçlar almak mümkün. Hatta bu tekniğin bir ismi bile var: Nefertiti Lift. Ancak sizin sorununuzda çözüm botoks olmayabilir. Söz konusu, boyun derisindeki ince çizgiler ve elastikiyet kaybı ise cilt kalitesini artıracak lazer sistemleri ve mezoterapi gibi anti-aging uygulamalardan fayda sağlayabilirsiniz. Boyun bölgesine yapılan botoks uygulaması, çenenin hemen altında boynun en üst kısmındaki dikey kaslarda etkilidir. Bu kaslar yaşla beraber belirginleşir ve estetik olarak hiç de hoş olmayan bir görünüm yaratırlar. Botoks tedavisi ile bu dikey kasların görünümünü hafifletmek, hatta doğru noktalara yapılacak enjeksiyonlarla çene hattını belirginleştirerek boynun üst kısmında bir lift etkisi yaratmak da mümkündür.   

“Kaşlarım düştü. Estetik ameliyatla kaşlar asılıp, yukarı kaldırılıyormuş. Ameliyat olmaya korkuyorum, botoks yaptırsam faydasının görür müyüm?”

Botoks, yaşla beraber aşağı doğru düşen kaşları kaldırmada etkili tedavilerden  biridir. Hatta estetik cerrahlar bile bu kadar iyi sonuçları olan ve iyileşme süreci gerektirmeyen bir alternatif varken, kaş kaldırma ameliyatı yerine botoksu tercih etmektedir.

“18 yaşındayım. Alnım çok mimikli, konuşurken farkında olmadan hep alnımı kırıştırıyorum. Yaşım botoksa başlamak için çok mu erken?”

Kliniğime gelip dudağını kalınlaştırmak ya da yüzünde radikal bir değişiklik yaratacak bir uygulama yaptırmak isteyen genç hastaları geri çeviriyorum. Tek bir istisna var o da botoks. Sizin gibi kaşlarını çok çatan, alnını çok kırıştıran genç hastalara ileride oluşacak kırışıklıkları önlemek için botoks enjeksiyonu yaptığım oluyor -tabii ki doğal ifadelerini bozmayacak, minik dozlar uygulanması gerekiyor. Neden? Çünkü bu yaştan önlem almak 30’lu yaşları kırışıklık ve çizgiler olmadan karşılamak anlamına geliyor. Aksi halde, mimikler zaman içinde kolajen ve elastin liflerinin hasar görmesine, çizgiler ve kırışıklıkların oluşmasına neden olacaktır.

“Dudak kenarlarımda ince kırışıklıklar var. Dudak çevresine botoks yaptırılır mı?”

Özellikle sigara içenlerde görülen dudak çevresindeki ince kırışıklıkları hafifletmek için botoks tedavisi uygulanabilir. Ancak seçtiğiniz doktorun bu konuda deneyimli olması son derece önemli.  Dudak çevresinin bu anlamda kritik bir bölge olduğu unutulmamalı. Enjeksiyonun doğru noktalara, minik dozlarda yapılması çok önemli, aksi halde dudağınız genişlemiş, adeta yanlara doğru uzamış gibi görünebilir. Hatta yanlış botoks uygulaması yüzünden dudaklarını yeterince büzemediği için bir şey içerken zorlanan hastalarla bile karşılaştım. Neyse ki botoks enjeksiyonu kasları geçici olarak gevşettiği için yanlış uygulamalardan kaynaklanan bu istenmeyen etkiler zamanla azalır, birkaç ay içinde de tamamen geçer. Tekrar ediyorum: Konusunda deneyimli bir uzman seçmeniz çok önemli, özellikle de doktorunuzun dudak çevresindeki ince çizgilerde botoks uygulaması konusunda tecrübeli olmasına dikkat edin.